Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Yozgatlı çiftçilerin daveti üzerine Samsun’dan sonra ikinci ‘Millet İradesine sahip çıkıyor’ mitingini Yozgat’ta gerçekleştirdi.
Geçtiğimiz günlerde Yozgat’ın Aydıncık ilçesine bağlı Kazankaya köyünde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki göstermek ve yaşadıkları sorunları anlatmak için traktörleri ile toplanan bir gurup köylüye park cezası kesilmesinin ardından köylüler ile telefon ile görüşen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, cezaları kendisinin karşılayacağını söylemiş bunun üzerine ise köylüler Özel’i Yozgat’a davet etmişlerdi. Köylülerin isteğini geri çevirmeyen Özel, Samsun’dan sonra ikinci durağını Yozgat olarak belirledi. Dün Yozgat’a gelen CHP Genel Başkan Özel, cumhuriyet alanında vatandaşlara eslendi. Konuşmasının ilk 20 dakikalık bölümünü sadece Yozgat’a ayıran Genel Başkan Özel, Yozgat’ın sorunlarını anlattı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Biz bugün yiğidin harman olduğu yere, güzel Yozgat’a, mert Yozgat’a geldik. Yüreğinde vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi olan canım Yozgatlılarla kucaklaşmaya geldik. Yozgatlı çiftçiler, 2 Nisan günü artık kendilerine yapılan zulme, haksızlığa, ürünlerinin para etmemesine, bıçağın kemiğe dayanmasına ve artık canları burnunda tepkileri ortadayken elinden alınmış Yozgatlılar bir de baktılar ki birileri sandığı da elinden almaya, seçme haklarının ellerinden almaya, bir cumhurbaşkanı belirlemek için sandık başına gitmeye gün sayarken adaylarını ellerinden almaya, Ekrem İmamoğlu‘nu geleceğin cumhurbaşkanını ellerinden almaya kalktılar. Yozgat, o gün ayağa kalktı, Türkiye ayağa kalktı. Sandılar ki Yozgat’tan ses gelmeyecek. Yozgat’ta öyle bir ses geldi ki o traktör konvoyu, traktörlerin kornaları Yozgat’tan bütün Türkiye’ye duyuldu. Bir ezber bozuldu. Bir ezberlemişler, ‘Yozgat bizimdir, bizden başkasına oy vermez, Yozgat tepki vermez, Yozgat eylem yapmaz’ diye bir ezbere varmışlar. Rahmetli Nida Tüfekçi’nin dediği gibi, ‘Dersini almış da ediyor ezber, sürmeli gözlerin sürmeye neyler’. İşte Yozgat o ezberi bozdu. Yozgat oy verdi diye onlar Yozgat’ı çantada keklik sandılar. Bilmezler ki artık Yozgat uyanmıştır. Bu millet uyanmıştır. Yozgat zulme susmamıştır, bugün de bu meydana sığmamıştır. Sayın Erdoğan Yozgat’taki AK Partililere pek kızmış geçen geldiğinde. Demiş ki, ‘Bu ne, bu kadar meydan mı olur bu tarafları niye doldurmadı’. Sayın Erdoğan Yozgat’a kızma o dolduramadığınız meydanı biz doldurduk. Yozgat tarihinin en kalabalık mitinglerinden biriyle Yozgat’tayız. Sadece meydanda değil, meydanın ötesinde bariyerlerin etrafı, ara sokaklar her tarafta ayrı bir miting var. Ceza tebligatları postaladılar ve biz her birimiz bunu görünce içimiz sızladı. Biz her birimiz bunu görünce bunu hak etmediler, biz bunu sahiplenmek istiyoruz dedik. İl başkanımızı aradım, 'O çiftçilere ulaş, cezalarını ben üstleneceğim' dedim. Ardından da Silivri Cezaevine gittim. Her seferinde özlemle sarılırken bu sefer aramızda bir tartışma çıktı. Dedi ki, 'Genel Başkanım oldu mu şimdi?'. Dedim, 'Ne oldu?'. 'Traktörler bana destek için çıktı, ben bu cezacıları ödeyeceğim demiştim. Bir baktım televizyonda genel başkan ödeyecek diyor nasıl olacak şimdi?' dedi. Dedim ki 'Ekrem Başkan biz senle bugüne kadar hiç tartışmadık hiç ayrı düşmedik. O zaman aramızdaki kardeşlik hukukuna göre bunu da kardeş payı yapacağız yarısı benden yarısı senden.' İşte bugün o çiftçi kardeşlerimin, abilerimin, ablalarımın daveti ile buraya geldim. Elbette Yozgat’ta bir miting yapacaktık. Ama madem Yozgat bütün dünyayı sesini traktör konvoyu ile duyurmuştu, traktörlerin başına geçtik bu miting alanını bütün çiftçileri selamlayarak, bütün Yozgat’a selamlayarak geldik. Selam olsun Yozgat’a. Birileri oyu alırken iyi, sonra hizmet yapmayınca, taban fiyata tepki olunca, çiftçi faize itiraz edince, mazotun yüksekliğinden, gübrenin yüksekliğinden yakınınca, çiftçi iktidara mesafe koyunca bir anda çiftçinin karşısında dikiliyorlar. Köylünün karşısına dikiliyorlar. Gördüm ki birileri yukarıdan bakıyor. Kibirle bakıyor. Ve Yozgatlı köylüleri karınca gibi görüyor, onu ezmeye kalkıyor. Buradan iktidarı uyarıyorum. Karınca gibi çalışkan o çiftçileri sana ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi var o da Cumhuriyet Halk Partisidir. Yozgat’ta adaletsizliğe itiraz eden, haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmayan ve hem iradesine hem de geleceğine sahip çıkan Yozgat’ın bütün demokratları burada. Malum bir mitingde o şehirdeki milletvekili otobüsün üstünde olur. Bizim Yozgat’ta son seçimde İYİ Parti ile birlikte yaptığımız ittifakta, birinci sıra İYİ Parti'deydi ikinci sıradan da milletvekilimiz seçilemedi ama bu eksikliği Yozgat’ın bir evladı, Ankara Milletvekili Adnan Beker partimize katılarak bu eksiği kapattı. Yozgat’a tapulu malı sananlar aslında Yozgat’ı tanımayanlardır. Yozgat 1950’de Demokrat Parti‘ye büyük bir destek vermiş ama birkaç dönem sonra Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verip Cumhuriyet Halk Partisi'ne çok partili dönemde kazandırmıştır. 31 Mart tarihinde yapılan seçimlerde aslında Yozgat sesini duyurmuş AK Parti duymazdan gelmiştir. Yozgat Belediyesi Yeniden Refah Partisi’nden Sayın Kazım Arslan Başkan kazanmıştır biz de kendisini yürekten kutluyoruz. Biz de yarıştık, bizim de adayımız vardı ama Yozgat Kazım Başkan’ı seçti. Neymiş ‘Efendi milletmiş, köylü milletin efendisiymiş’. Demokrasilerde efendi Saray’da oturan değil, onu Saray'a çıkaran Yozgatlıların kendisiymiş. Daha sonra oylar düşünce, başkası seçilince zulme başlar, kente sırtını dön. Yozgatlılara şunu hatırlatırım. 2011 yılında bu meydanda Sayın Erdoğan Yozgatlılara, Yozgat’ı bir dünya kent yapmanın, bir megakent yapmanın, Yozgat’a çağ atlatmanın sözünü verdi. 14 yıl geçti biz bozkırın ortasında hâlen daha bir kent göremiyoruz. AK Parti taş üstüne taş koymadığı gibi Yozgatlılar hemşehrileri, Mümin Sarıkaya‘nın şarkısında olduğu gibi, 'Ben yoruldum hayat, gelme üstüme' diyorlar ama bu AK Parti üstüne gitmeye, zulmetmeye, haksızlık yapmaya, devam ediyor. Bakın 2002 yılında Türkiye’nin nüfusu 67 milyon, Yozgat’ın nüfusu 680 bindi. Bugün Türkiye’nin nüfusu 86 milyon çıktı, Yozgat’ın nüfusu 413 bine düşmüş. 67 milyonken 680 bin varsa 86 milyon olunca 860 bin olması gereken, büyükşehir olması gereken Yozgat’ımız yarı yarıya düşmüş, 413 bin olmuş. Yozgat, her gün kan kaybediyor. İktidar, AK Parti ilk geldiğinde Yozgat’ta altı milletvekili çıkıyordu. Şu anda üç milletvekili çıkarıyor. Yozgat’ı yediler, bitirdiler. Yozgat’ı tükettiler, geride bıraktılar. Yozgat’ta onları geride bırakıyor artık. Yozgat’ta bir söz var, ‘Dik duranın devesi ölmez demişler’. Dik duranlara, korkmayanlara, teslim olmayan Yozgatlılara selam olsun. Çok partili hayatta tüm siyasi partilere oy vermiş, iyi yönetilmek isteyen, hizmet isteyen Yozgat’ımızın iradesine hem genel seçimlerde saygılı olduk hem de yerel seçimlerde. Yozgat’ta yüzde 4 çıkardığımızda oldu, milletvekili çıkardığımız da oldu. İşte demokrasi tam olarak da budur. Sandıkla gelen sandıkla gider. Ama seçimle iş başına gelenler şimdi seçimle gitmek istemiyorlar. Türkiye’nin önünde sandığı kaçırmak istiyorlar. Oysa demokrasilerde mühür milletin elindedir. Soruyorum. Sandığın önünüzden alınmasına izin verecek misiniz mührü elinizden alınmasına izin verecek misiniz? Türkiye’nin Yozgat’tan duyacak çok şey var. Bu iktidarın bu meydanda görmesi gereken çok şey var. Biz bu toplantıyı Samsun’dan sonra İzmir’de, Mersin’de, Antalya’da yapabilirdik, partinin kalelerinden birinde ya da Trabzon’da Ekrem Başkanın memleketinde yapabilirdik. Madem ki milli iradedir, madem ki sandık mühimdir, bu sandığa en çok sahip çıkan, seçimlerde yüzde 86 katılım oranıyla rekorlar kıran ve bugün zulmedeni, bugün sandığa darbe yapanı, bugün ülkenin başına bir cunta getirene ve o cuntanın başına geçeni, bugün bu meydan bu Yozgat son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 75 oyla desteklemişken, bugün bu yapılana itiraz ediyorsa, ses yükseltiyorsa, o gün Erdoğan’ın topladığını iki katı kalabalıkla yaptığın doğru değil diyorsa doğru meydan bu meydandır Erdoğan."
"YOZGAT’I VENEZUELA VE ZİMBABVE’NİN ARASINA SOKANLARA YAZIKLAR OLSUN"
Özel, ‘’Merkez Bankası’ndan bir günde tam 30 milyara yakın rezerv satmak zorunda kaldılar. Bugüne kadar yakılan toplam rezerv 50 milyar dolar ve borsayı 31,5 milyar değer kaybettirdiler. Yabancı yatırımcı kaçtı, Türkiye’nin risk birimi 371’e kadar yükseldi ve dün aslında işler normal gitse 2,5 baz puan düşmesi beklenen faiz, bırakın düşürülmeyi, üç buçuk puan artırılmak zorunda bırakıldı. Yani öyle bir iş oldu ki Ekrem İmamoğlu’na yaptıklarının karşılığı 6 puan faiz artışı oldu. Dünyada ekonomiler A’dan Z’ye sıralanıyor; en zengin ülkeleri, en müreffeh ülkeleri biliyoruz. İskandinav ülkelerini, Avrupa Birliği ülkelerini, Amerika’yı, Kanada’yı biliyoruz. A’dan Z’ye dizilince en sonda Zimbabve ve Venezuela var. Dünden itibaren dünyanın en yüksek faizi. Hani Erdoğan faize karşı ya, hani faiz sonuç değil sebep ya, hani 'nas' var ya. Erdoğan’ın Türkiye’si, Türkiye’yi yüzde 46 faize getirdi ve alfabenin son 3 harfi: V, Y, Z. Maalesef en yüksek faizde Venezuela, Yozgat ve Zimbabve var. Yozgat’ı Venezuela ve Zimbabve’nin arasına sokanlara yazıklar olsun’’ dedi. İhsan ÇELİKKAYA