CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, doğal afetlerden zarar gören çiftçilerin borçlarına yönelik faiz indirimi ve erteleme açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Faiz indirimi yüzde 25 deniyor ama 1 milyon liraya ödenecek tutar 1 milyon 345 bin lira. Nasıl yüzde 25 oluyor bu? Bu, vatandaşın aklıyla alay etmektir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, son yıllarda Yozgat’ta meydana gelen kuraklık, dolu, sel ve aşırı sıcaklar nedeniyle çiftçilerin büyük zarar gördüğünü belirterek, tarımsal üretim yapan çiftçilerin borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi gerekirken, “faiz indirimi ve taksitlendirme müjdesi” adı altında yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yaşar, çiftçilerin tarımsal üretim için kullandığı kredileri ödeyebilmek amacıyla traktörlerini, hayvanlarını ve tarlalarını satmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Bu yıl birçok bölgede dolu, sel, kuraklık ve aşırı sıcaklardan dolayı ürün alınamadığını, birçok tarlaya biçerdöverlerin dahi giremediğini kaydeden Yaşar, buna rağmen çiftçiye gerçek bir destek verilmediğini vurguladı. Yozgat milletvekillerinin kamuoyuna “müjde” olarak sunduğu açıklamaların doğru olmadığını ifade eden Yaşar, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uygulamasında faiz indirimi oranlarının çiftçinin lehine değil, aksine yükünü artıracak şekilde belirlendiğini söyledi.
Yaşar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Geçtiğimiz günlerde Yozgat milletvekilimiz Sayın Süleyman Şahan, Tarım Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle çiftçilerin borçlarında faiz indirimi yaptırıldığı ve taksitlendirme sağlandığını müjde olarak açıkladı. Ancak bu doğru değil. Tarım Bakanlığı’nın uygulamasına göre doğal afetten zarar gören çiftçilerimizin borçları 12 ay vadeyle ertelendiğinde yüzde 46 faiz uygulanıyor. 1 milyon liralık borç toplamda 1 milyon 460 bin lira olarak geri ödeniyor. Faiz indirimi yüzde 25 deniyor ama 1 milyon liraya ödenecek tutar 1 milyon 345 bin lira oluyor. Bu nasıl yüzde 25 indirimdir? Dolayısıyla bu, vatandaşın aklıyla alay etmekten başka bir şey değildir.”
Yozgat’ta çiftçilerin içinde bulunduğu durumun vahim olduğunu belirten Yaşar, kırsalda neredeyse her köyde çiftçilerin traktörünü veya tarlasını satmak zorunda kaldığını söyledi.
Yaşar, “Çiftçi borcunu ödemek için, bankadan kırmızı kalem yememek için tarlasını sattı, traktörünü sattı, ahırındaki hayvanını sattı. Sonra çiftçinin aklıyla alay eder gibi bu açıklamalar yapılıyor. Bu çiftçiyle dalga geçmektir. Çiftçilerimiz perişandır, borçlarını ödeyememektedir. Hangi köye giderseniz gidin vatandaş traktörünü satıyor, tarlasını satıyor. Ne tarla alan var ne traktör alan var. Dolayısıyla özellikle Yozgat çiftçisi bu yıl perim perişan olmuştur” diye konuştu. 
Yaşar, çiftçinin üretime devam edebilmesi için gerçekçi destek politikalarına ihtiyaç olduğunu belirterek, faizsiz erteleme ve düşük faizli, uzun vadeli borç yapılandırmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyerek, “Yapılacak iş aslında çok basit. Çiftçinin borcunu en az bir yıl faizsiz ertelemek, kalan borçlarını düşük faizli, uzun vadeli taksitlerle ödenebilir hale getirmek gerekir. Bunun yanında çiftçiye mazot ve gübre desteği sağlanmalıdır. Çiftçi 55 liraya mazot alarak, kilosunu 35 liraya gübre alarak tarımı ayakta tutamaz. Tarlasını ekemez. Ekemediği zaman bugün olduğu gibi marulun tanesi 50 liraya çıkar. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük parası 15 yıl önce 5 gram altın ederken, bugün 5 tane marul bile etmez hale gelmiştir” şeklinde konuştu.
CHP Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, Türkiye’nin ekonomik istikrarının temelinde tarımın olduğunu vurgulayarak, çiftçinin üretmeden ülkenin ayağa kalkamayacağını vurgulayarak şöyle konuştu;
“Türkiye’yi ayağa kaldıracaksak önce çiftçiyi ayağa kaldırmamız lazım. Çiftçi üretmeden tarımı, tarım ayağa kalkmadan da Türkiye ekonomisini ayağa kaldıramazsınız. Özellikle Yozgat çiftçisi bu yıl çok zor bir dönemden geçti. Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Sayın Tarım Bakanı’na buradan çağrıda bulunuyorum: Derhal çiftçilerimizin sorunlarına el atılmalı, çiftçilerimize sahip çıkılmalı. Bu sadece çiftçiye değil, Türkiye’nin tarımına ve tüketicinin sofrasına sahip çıkmak anlamına gelir. Eğer bugünden önlem alınmazsa, önümüzdeki yıllarda bu günleri de arar hale geliriz.” Haber Merkezi