Nesine 3. Lig'de mücadele eden temsilcimiz Yozgat Bozokspor teknik direktör Cafer Elek düzenlediği basın toplantısı ile Viranşehir Belediyespor ile oynadıkları müsabakayı değerlendirirken, hafta sonu Play-Off için kritik öneme sahip olan Pazarspor ile oynayacakları müsabakaya da tüm Yozgatlıları destek için davet etti. 
Kırmızı siyahlı ekibin teknik patronu Cafer Ele, ”Takıma perşembe günü bir ter antrenmanı yaptık. Ter antrenmanı yaptıktan sonra Cuma günü yola çıktık. Biz sadece bir defa takımla çalışabildik. Cumartesi günü taktik antrenmanında takım zaten iki haftadır galip geldiğini biliyorduk ve buna sadece küçük bir enerji anlamında dokunuş yapmamız gerekiyordu. Bu dokunuşlardan bir tanesi taktiksel disipline bağlı topun arkasına geçebilmek. Deplasmanda oynadığımız için rakibin de son maçıydı. Düştüğünde bana göre de kamuoyunun takdirine de göre de kaybettiği zaman düşecekti. Yani matematiksel olarak olmasa da zihinsel, mental olarak bu düşüşü yapacaktı. Biz de ona göre önlemimizi aldık. Ve maç içerisinde çok taktik disipline bağlı kalmaya çalıştı takım. Ve erken golü bulduktan sonra da rakibin çok yüksek baskı yapmamasına rağmen biz ikinci bölgede karşılamaya çalıştık rakibi. Ondan sonra ikinci yarının başında da ikinci golü bulduk. Tabi maçın sonlarına doğru bir penaltıyla golüıg kalemizde görünce ister istemez içgüdüsel olarak geriye çekildik. Ama biz ona müsaade etmedik. Maçı da alnımızın hakkıyla tamamladık. Böyle maçlarda stres yüklü olduğu için bazen çok iyi oyun oynamayabilirsiniz. Bazen çok kaliteli oyun çıkmayabilir. Önemli olan skor almaktır. En önemlisi de şu. Mental olarak herkeste bir yorgunluk vardı. Şimdi Türkiye'de bu detaya şu an herkes hakim mi bilmiyorum ama Ramazan ayından çıktığımız için bazı oyuncular Ramazan ayında oruç tuttular ve performans verileri belki gözlem yoluyla bakabiliyoruz elimizde materyal olmadığı için. Performans verileri incelenirse oyuncuların tekrardan yeni bir form tutma süreci olabilir. Çünkü o bölümde hemen hemen bazı takımlarda düşüş oldu. Benim geldiğim takımda da oldu bu. Şimdi, Yozgat takımına baktığınız zaman, üç haftadır kazanan, kazanma alışkanlığı edinmeye çalışıyor. Bu çok önemli bir şey. En önemlisi de şu. Bu kazanma alışkanlığının yanı sıra ikinci yarı gelen oyuncuların çok olması ve gelen oyuncuların adaptasyonu vesaire gibi parametreler şimdi yeni yeni devreye giriyor. Ve ben geldiğimde burada gördüğüm en güzel şey arkadaştık. Viranşehir maçında da bunu sahaya da yansıttılar, saha dışına da yansıttılar. Maçtan önce maçtan sonra rakibine çok büyük saygı göstererek oradan bana göre iyi bir sonuç aldık ve şimdi biz de geldikten sonra tabii enerjimizi katmaya çalışıyoruz takıma şimdi. Şimdi bu günden itibaren pazar maçına hazırlanacağız. Bu maçta artık stratejik önem arz ediyor. Üç tane takımın puanı aynı. Artık herkesin ortak düşüncesi inşallah hafta sonu buradaki maçı kazanıp bizim Play-Off için bir adım öne geçmek. İç sahada Yozgat takımının Sorgun’da oynamasından dolayı bir dezavantaj gözükse de burada bir futbol kültürü olan bir şehir. Pazar günü seyirci desteğiyle birlikte biz de orada seyircimizin yoğun desteğini hissetmek istiyoruz. Seyirci desteğiyle birlikte bu maçı da kazanmak istiyoruz. Bütün çalışmalarımızı pazar günü kazanmak adına yapacağız. Takımın şu andaki gelinen yani ilk geldiğim günden itibaren gördüğüm en güzel şey birlik beraberliği, yönetimin, futbolcuların birlik beraberliği gayet güzel. Biz de inşallah buna katkılar vermeye çalışacağız. Stres seviyesi yüksek, çok yüksek maç oynamamışlar. Şimdi gerçek stres seviyesi yüksek maçlar bunlar. Zaten bu maçlar oynayamazlarsa Play-Off'a bile kalsak oradaki stres seviyesini kaldırma şansları yok ama burada stres seviyesini kaldırabilecek oyuncu sayısı biraz fazla. Hani kadro derinliğine baktığın zaman oyuncunun geçmişinde bu tarz maçları oynamış. O yüzden de stres oluşmaması adına biz normal rutin bir maç oynuyormuş gibi hazırlayacağız. Ama mental anlamda oyuncu kendi dünyasına çekildiğinde bunun tabi stresini yaşayabilir. Genelde deneyimli oyuncu sayımı da fazla. İnşallah bunun da altından kalkacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bireysel anlamda oyuncuların birçoğunu tanıyor da olsam da birlikte antrenman yapma zamanım çok az olduğu için karakter, karakteristik özelliklerini de burada yeni yeni tanımaya başlayacağım. İnşallah o stresi yenebilmeleri adına bir yönetim kurulumuz, yardımcı hocalarımız, destek ekimizi, futbolcularla birlikte bunun üstesinden gelmeye çalışacağız. Eksik olan bölüm şu. Takım şimdi çarşamba da maç oynadığı için pazarla maç oynadı ve biz gidiş dönüş yol yaptık. Uzun mesafeye gittik, Çarşamba günü maç oynadık bunlar takdir edersiniz ki takımı yoruyor. Ama oyuncularda gördüğüm en büyük eksiklik taktiksel disipline bağlı kalmakta biraz zorlanıyoruz. Neden? Oyunu iki bölüm halinde oynuyoruz? Yani ya hücum bölümünü ya savunma bölümünü. Bloglar arası çok açıktı. Benim gördüğüm en büyük eksiklik buydu. Özellikle orada çalıştığım bir gün ve analiz bölümünde, oyuncularla yaptığımız analizde onları kendilerine anlatmaya çalıştık. Bu liglerde temas sayısı yüksek, şiddet yüksek. Özellikle futbol oynamak isteyen takımları bozan en büyük faktör ligin temasta olması ve rakiplerin direkt birinci bölgeden üçüncü bölgeye oynadıkları uzun toplarla bir dezenformasyon oluşuyor. O yüzden de benim gördüğüm en büyük eksik oydu. Yani fiziksel anlamda bir eksiklik olup olmadığını kanısına düştüm ama çarşamba günü maç oynaması saat yol yapması ve pazar gününe etki etmesinin ekibimle konuştuğumda edeceğini düşünüyorum. Tempo anlamında bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Ama birlikte oynamak için bir çaba sarf edersek daha az yorulacağımız ve daha iyi oyun kalitesini arttıracağımızı düşünüyorum. Şu an için bir eksiğimiz gözükmüyor. Kart anlamında ama sakat anlamında da bir eksiğimiz gözükmüyordu. Hakkı cezalıydı biliyorsunuz. Bu hafta o da aramıza katılacak. Onunla birlikte inşallah tam kadro çalışmalara başlayacağız. Ama bizim en büyük faktörümüz burada. Ben yine söylüyorum. Yozgat çok büyük bir camiaydı. Süper Lig tabanı olan bir şehir. İnşallah bir an önce stadyumuna kavuşur. Ben burada oynadım. Şehri tanıyorum. Şehri tanıdığım için de gerçekten çok heyecanlanıyorum. İlk maçıma çıktığım günü de hatırlıyorum burada. Ocak ayıydı. Orada da maça çıktığımda çok heyecanlanmıştım. Seyircilerin sabırla kaybolmuş olan bir kültüre destek vermeleri lazım. Kaybolmuş bu kültürü tekrardan yaşatmaları lazım. Bu şehir süper lig gördü. Taraftarımızı sabırsızlıkla onların önüne çıkmayı hayal ediyorum. Daha önce dediğim gibi dolu tribünleri oynadım burada. O tribünleri gördüm. İnşallah belki mesafeden uzak olsa da Yozgat halkı vefalıdır. Yozgat halkı fedakardır. Oraya kadar gelebileceğini düşünüyorum. Taraftarımızın bizim için en büyük itici güç olacağını düşünüyorum. Çünkü takdir edersiniz ki futbol seyirciyle güzel. Seyirci olmadığı zaman keyfi de yok. Onun tadı da yok. Tabii ki kızanlar oluyordu, eleştirenler oluyordu. Başımız gözümüz üstüne. O gün sadece yüksek seviyede desteğe ihtiyacımız var’’ diye konuştu İhsan ÇELİKKAYA