ON BİR AYIN SULTANI RAMAZAN
11 ayın sultanı Ramazan ayı ile birlikte oruç tutan bireyler için yaşam tarzında büyük değişiklik meydana gelmektedir.
Yaklaşık 16 saat açlık ve susuzluk ile birlikte vücudumuzda birçok değişiklik meydana gelmektedir.
Bu Ramazan ayında belki 10 kg veremeyebilirsiniz
Ancak
10 yıl gençleşebilirsiniz! Nasıl mı?
2016 yılında Japon bilim adamı Yoshinori Ohsumi otofaji (hücresel birleşenlerin parçalanması) üzerine yaptığı çalışma ile açlık ve açlığın insan üzerindeki etkisi gittikçe önem teşkil etmiştir.
Vücudumuzda oluşan otofaji ile patojen bakterileri, atık materyalleri, toksinleri sindirip tekrar enerji üretimini sağlarken kansere kadar birçok hastalığın önlendiği doğal bir detoks işlemidir.
Ramazan ayında oruç tutan bireyler 30 günde 10 yıl gençleşecek kadar organizmalarında temizlik meydana gelmektedir.
Tüm açlık çeşitlerinde vücut kendini korumaya çalışır, kan şekerini 40 mg altına düşürmemek ve protein yıkımını önlemeye çalışmaktadır. Vücut tokluktan açlığa doğru geçtiğinde vücutta var olan glikoz (şeker) giderek bitmeye başlar ve vücut organları çalıştırabilmek için ketoz (yağ asitleri) kullanmaya başlar. Glikozun tükenmesiyle birlikte insülin salınımı da azalır. İnsülin düzeyinin azalması telomer(kromozomların uç kısımlarında bulunur)sayısının artmasına ve hücre düzeyinde ömür seviyesinin artışını sağlamaktadır.
Karaciğerde olan yağlanma aynı şekilde kalpte miyokard hücresi nde de olmaktadır. Kalp sürekli çalıştığından enerjiyi ekonomik olarak kullanır yani oksijen ile yakarak kullanır çünkü oksijenle yakınmayan yakıtlar daha az enerji sağlarlar. Yakıt olarak yağ asitleri ,keton cisimleri, laktat ve piruvatı kullanır yani tüm yakıt türlerini kullanabilir. Ancak miyokard hücresi daha fazla kalori veren yağ asitleri tercih etmekle birlikte, tokluk halinde pek istemediği glikozu kullanır.
Oruç sırasında kalp kasları glikojen depolarını iki misli artırırlar. Bu ani İskemilerde mio kard hücrelerinin iki misli süre dayanabilmelerini sağlar normalde çokluk da enerji kaynağı glikoz yönündedir kandaki yağlar depolanır. Oruçta ise kanda yağ asidi daha fazla olduğu için kalp hücresi glikoz ve yağ asidini beraber bulduğunda, yağ asidini tercih eder ve kalpte glikojen miktarı artar. Ancak toplulukta yağ asitleri depolandığından miyokard pek istemedi glikoza çalışmak zorunda kalabilmektedir. Ramazan ayında kalp kasları tercih etti enerji kaynağı olan yağ asitlerini bolca bulduğu için kalp yağlanması olan kişilerde ramazan boyunca bu durum düzelebilir.
Ramazan boyunca aşırı iftar yemekleri ve gece yemekleri olmasına rağmen kalp krizi (MI) oranları azalmaktadır.
Orucun ilk günlerinde yaşanan halsizlik, baş ağrısı artan keton cisimciklerinden kaynaklanıp doğal bir süreçtir. Orucun orta kısımlarında bu süreç daha azalacaktır.
Sağlıklı, yenilendiğimiz, gençleştiğimiz, hastalıklardan arındığımız bir Ramazan ayı geçirmeniz dileğiyle..
Dyt. Beyzanur ŞİMŞEK
Powered by Froala Editor