Yozgat Haber Gazetesi Yozgat'tan Güncel, Son Dakika Yozgat Haberleri

‘Kimse asrın felaketini yaşıyoruz algısına sığınmasın’

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, Milletvekili Ali Keven'inde katılımı ile basın mensubu ve gazetecilerle parti binasında basın toplantısı yaptı.

‘Kimse asrın felaketini yaşıyoruz algısına sığınmasın’

“Amacı ve nedeni ülkemizde yaşanan 6 Şubatta ki deprem dolayısıyla öncelikle bu depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz”  diyerek söze başlayan CHP) Yozgat İl Başkanı Abdullah Yaşar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı;

“Ülkemizin yaşadığı bu felaketi, bu sıkıntıyı tabii ki bir siyaset malzemesi yapmamaya çalışacağız ama göz göre göre de bilim adamlarının uyardığı bizim Genel Başkan Yardımcımız Sayın Ali Öztunç’un Kahramanmaraş milletvekili mecliste avazının çıktığı kadar bağırdığını deprem geliyor Kahramanmaraş merkez bir önlem alalım dediğini daha önce biliyorsunuz. Soma’da bizim grup Başkanvekilimiz Sayın Özgür Özelin madende göçük olacak demesine rağmen tedbir alınmadığı gibi maalesef bu talihsiz olayı hep birlikte yaşadık. Hepimizin içi yanıyor hepimiz üzgünüz elimizden gelen neyse yapmaya çalışacağız, yaraları hep birlikte saracağız. Bu süreçte de biz Yozgat Cumhuriyet Halk Partisi il örgütü olarak özellikle Belediyelerimiz Çayıralan, Uzunlu, Bahadın beldelerimiz üzerinden irili ufaklı her türlü sıkıntıya rağmen Çayıralan Belediyemiz ve örgütümüz tarafından yapılan iş makinası, kamyon, kepçe deprem bölgesine aynı gün intikal ettirildi. Sayın Valimizin’de orada görevli olduğu Hatay Hassa’ya hareket ettirildi. Yine aynı şekilde imkanları üstünde Uzunlu Belediyemizin bir kamyonu ve bir iş makinası derhal gönderildi. Bunun dışında yardım olarak genel merkezimizde organize bir şekilde biz dedik ki genel merkezimiz genelge gönderdi derhal uyardı bizi dedi ki ikinci el eşya kesinlikle kabul etmeyeceksiniz ve göndermeyeceksiniz. Biz de bu ölçüde kesinlikle ikinci el malzeme kabul etmeyecek ve göndermeyeceğiz dedik göndermedik. Çayıralan belediyemiz deprem hesabı açtırdı biz partilerimizi, arkadaşlarımıza, yurttaşlarımızın ilk bulduğu kadar maddi yardımlarını Çayıralan Belediyesinin resmi hesabı üzerinden yapmasını tavsiye ettik. Nakit yardımları Çayıralan belediyemiz resmi hesap üzerinden yürüdü. Bu süreçte biz Çaylaralan Belediyesi olarak dört kamyon, bir kepçe iş makinası, beş tır, sekiz transit kamyonet çeşitli yardım malzemesi çadırından, suyundan, odunundan, tüpüne kadar her türlü yardımı gönderdik. Şefaatli İlçe Başkanımız sağ olsun genç de olması dolayısıyla Şefaatli‘de çok ciddi bir performans gösterdiler her türlü engellemeye rağmen kapı kapı dolaştılar. Şefaatliden’de üç kamyon, üç tır, bir transit kamyonet malzeme yardımı yaptık. Boğazlıyan ilçemizde bir iş makinası, bir kepçe, üç kamyon, beş transit kamyonet, ilaçtan gıdaya çadırdan battaniye her türlü ısıtıcıya her türlü desteği vermeye çalıştık. Bu desteği verirken de il örgütü olarak bizim özellikle sağ elin verdiğini sol el görmesin anlayışıyla bunun resmini de çekip paylaşmadık. Bu araçları göndermekte sıkıntılar yaşadık biz araçları Kahramanmaraş’a gönderdiysek yolda şoför aradı dedi ki bizi Kahramanmaraş’a göndermiyorlar oraya giderseniz bekleyeceksiniz ama bir başka yere giderseniz derhal gidebilirsiniz diyorlar. Ona rağmen bir elimizden geleni yaptık. Helal olsun insanlık görevimiz yapmak zorundaydık. Çayıralan Belediyesi deprem hesabına 1.014.000 TL yurttaşlarımız bağışta bulundu. Bu 1.014.000 TL’nin 949.375 TL’si depremzedelerin ihtiyaçlarına harcandı, kalan 64.718 TL’si de AFAD’ın hesabına aktarıldı. Böyle bir kampanya gördük, böyle bir çalışma yaptık tabii ki bu bizim şahsi yaptığımız katkılar değil tabii ki elimizden geleni yaptık ama bu katkıda bulunan katkı sunan bütün yurttaşlarımıza hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan hepsine yürekten teşekkür ediyorum. Bu süreçte çocuğunun rızkından keserek elinden geleni yapmaya çalışan bütün yurttaşlarımıza partili partisiz tekrar şahsım ve partim adına şükranlarımı sunuyorum. Bu yaraları hep birlikte saracağız. Genel Başkanımız depremin ilk gününden itibaren bütün milletvekillerimiz, Genel Başkan Yardımcılarımız 11 Büyükşehir Belediye Başkanımızın 9 Büyükşehir Belediye Başkanımız ki ikisi o bölgede hepsi bütün ilçe belediyeleri seferber oldular. Her türlü zorluğa rağmen en sonda her ili bir belediyemiz üstlendi. Büyükşehir belediyelerimiz her ile bir görev aldılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, İzmir Büyükşehir belediyesinin hangi birini varsa İstanbul’da, İzmir’de, Eskişehir’de hepsini deprem bölgelerindeki illerinde onların üstlendiği illere o birimleri orada oluşturdular. Veterinerin’den doktoruna, işçisinden iş makinasına, operatöründen düz işçisine kadar bütün personeller de birimlerini oraya seferber ettiler. Konteynır kentler ve çadır kuruyorlar. Her türlü desteği yapıyorlar bu destek genel başkanımızın verdiği talimat üzerine sadece bu kısa dönem için değil bu belediyelerimiz oradaki o şehirleri yeniden o eski kimliğine kavuşturmadan oradan ayrılmayacaklar. Orayı devletle birlikte, ülkeyi yöneten iktidarda birlikte yeniden yapısına, örfüne, geleneğine ve mimarına uygun inşa edecekler.  Öyle bir çalışmamız var.  Bu süreçte yine katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz ama bir de yaşadığımız süreç depremde dahi sıkıntısını anlatan ya da gördüğün eksikleri söyleyen, haber yapan televizyon kanallarına cezalar yağdırılması. Yayınların bu süreçte Twitter’ın engellenmesi, yavaşlatılması daha da vahimi Türkiye Cumhuriyeti Devletine böyle bir şey yakışmaz. Ülkenin Cumhurbaşkanı oradaki sorunları dile getirenlere behi ahlaksız, behi namussuz diyemez. Bunu diyen bir Cumhurbaşkanı Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı makamına bu sözler yakışmaz. Biz bu sözleri sayın Cumhurbaşkanına’da yakıştırmıyoruz hiç kimseye yakıştırmıyoruz.  Biz bu yaraları hep birlikte saracağız tabii ki biz çok şey beklemiyorduk iktidardan. Pandemi de beş adet maskeyi dağıtamayanın depremde çadır dağıtmasını zaten bekleyemezsiniz ama biz ona rağmen biz buradan derdimiz siyaset üretmek değil. Bizim derdimiz oradaki yaraları hep birlikte sarma ben bu süreçte tekrar katkı sunan Sayın Genel başkanımızdan başlayarak tüm partililerime, milletvekillerime, Genel Başkan Yardımcılarıma, Yozgatlı değerli kardeşlerimize, tüm yurttaşlarıma tekrar geçmiş olsun diyorum. Allah böyle bir sıkıntıyı bu ülkeye bu yurttaşlara yaşatmasın diyorum. “

Ülkemizde yaşanan depremin topluma yansıdığı şeklinin sorgulanması hakkında konuşan Milletvekili Ali Keven, “Bugünkü basın toplantımızın ve birlikteliğimizin tek maddesi var oda ülkemizde yaşanan depremin topluma yansıdığı şeklinin sorgulanması. Sözlerime başlamadan önce ülkemizin yaşadığı felaketle ilgili öncelikle başsağlığı diliyorum. Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Hastanede sıkıntı yaşayan insanlarımıza da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Ben geçen hafta Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin vermiş olduğu görev doğrultusunda Osmaniye’de bulundum. Dört Milletvekili arkadaşımızla birlikte oradaydık, dört gün orada kaldık. Osmaniye tipik bir Akdeniz İli ama orada yaşanan bu süreçte kentin çok yıpranmadığını gördüm yani bu oranlarsak oradaki insanların da söylediği yüzde 35 civarında bir kayıp yüzde 65 civarlarında da bir görüntü vardı. Ama her şeye rağmen insanlar o koşullarda bile inanın umutsuz, karamsar ve ihtiyaçları vardı. Çadır diyorlardı özellikle, battaniye diyorlardı. Yiyecek, kuru gıda özellikle söylüyorlardı. Biz tabi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin kurmuş olduğu Genel Merkezin bünyesinde kurmuş olduğu koordinasyon merkezi kanalıyla Türkiye’deki yaşayan bu sıkıntıyla ilgili bütün dağıtımları merkezi olarak yaptık. Yani talepler Milletvekili arkadaşlarımızın ve illerinde kurulan koordinasyon merkezlerinin talebi doğrultusunda genel merkeze geliyordu ve genel merkezimizde yönlendiriyordu bu talepleri. Çok açık söylemek lazımsa Cumhuriyet Halk Partisi 6 Şubat’ın sabahı emin olun milletvekili arkadaşlarımız deprem bölgelerinde oldular. Yaklaşık yüz milletvekilimiz depremin olduğu gecenin sabahında arkadaşlarımız alanda oldular ve vatandaşımızın sıkıntılarını, acılarını paylaşmaya çalıştılar. Bu süreçte elbette Yozgat’ta etkilendi. İlimize gelen depremzede sayısı yaklaşık 11 Bin civarında. Bunun bir kısmı KYK yurtlarında kalıyor, bir kısmı evlerde kalıyor. Bunların büyük bir çoğunluğu evlerde çünkü orada yaşayan Yozgatlı hemşerilerimizin büyük bir çoğunluğu akraba ilişkilerini kullanarak buraya geldiler. Ya akrabalarında kalıyorlar ya da dolaylı olarak ev tuttular ve burada yaşıyorlar. Müftülüğümüzün eğitim merkezinde kalan insanlarımız var. Milli eğitimin pansiyonlarında kalan insanlar var, otellerde kalan insanlar var yaklaşık 11 Bin kişi. Bunun 4Bini Merkez ilçemizde kalan sayının da büyük bir çoğunluğu Sorgun ve Yerköy ilçelerimizde. Bu tabi Yozgat’ta ciddi bir hareketlilik de getirdi.  Yaşanan sıkıntı büyük, onu herkes çok iyi bilsin. Bu sıkıntıdan her açıdan ders çıkartmak, acının yeniden yaşanmaması için çözüm odaklı olmak siyasetin temel görevi. Onun için özellikle bu yaşanan süreçten sonra yaşanacak süreçle ilgili mutlaka iktidarın çözüm odaklı olması gerekli ve kalıcı çözümler üretmek zorunda. Çünkü bu insanlar Türkiye’nin değişik illerine dağıldılar ve herkes şu anda sıkıntı içerisindeler. Bu sıkıntılar eğer çözülmezse rahatlanmazsa öyle sanıyorum çok daha büyük sıkıntılar yaşayabiliriz diye düşünüyorum.  Milletvekili arkadaşlarım Yozgatlıların deprem alanında gösterdiği özveri ile ilgili bana bilgi verdiler. Gerçekten Yozgatlı hemşerilerimin deprem alanında göstermiş oldukları ilgi ve özveri takdire şayan bir davranış. Özellikle Yozgat Belediyesi, Çayıralan Belediyesi, Uzunlu Belediyesi, Sarıkaya Belediyesi ve Yerköy Belediyesi’nin deprem alanındaki çalışmaları son derece takdire Şayan Milletvekili arkadaşlarım bana bu konuda özenle ve iftiharlar bununla ilgili bilgi verdiler.  Bir felaket yaşıyoruz. Kimse bu yaşanan felaketle ilgili asrın felaketini yaşıyoruz algısına sığınmasın. AFAD’ın kadrosuna çok üzülerek söylüyorum maalesef bir sürü riyakatsız insan doldurulmuş, kendi plansızlıklarını ve beceriksizliklerini saklamaya çalışıyorlar.  Ülke maalesef hem genelde hem de AFAD özelinde riyakatsız insanlar tarafından yönetiliyor. Şu görüldü ki AFAD gerçekten bu sürece böyle yaşanabilecek sürece hazırlıklı değilmiş, planları yokmuş, altyapıları yokmuş onu herkesin çok iyi bilmesini istiyorum.  Maalesef bu iktidar ülkede her şeyi bitirdi ama acılarımızı bitiremiyor, sıkıntılarımızı bitiremiyor. Sıkıntılar bu süreçte son derece büyük. Acılarımız büyük. Biz bugün İl yönetimindeki arkadaşlarımızla İl başkanımızla birlikte hastaneye gideceğiz, orada yatan depremzede arkadaşlarımız var onları ziyaret edeceğiz, geçmiş olsun diyeceğiz. KYK yurdunda kalan arkadaşlarımız var onlara merhaba diyeceğiz. AFAD’a gidip teknik bilgi alacağız bugüne kadar Yozgat genelinde ne yapıldı onlarla ilgili bilgiler alacağız bunları Yozgat kamuoyuyla paylaşacağız. Söylenecek çok şey var ama süreç sıkıntılı. Ülkenin tekrar böyle bir felaketi yaşamamasını özellikle diliyorum. Kimse bu olayı kader algısıyla sıkıştırmasın, biz elbette kadere inanırız. Kaderde de doğal afetler vardır ama bu doğal afetlerin riyakatsız insanlarla felakete çevirmek ülkeyi yöneten insanların sorumluluğudur. Bunun mutlaka sorgulanması lazımdır diye düşünüyorum. Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez, sorgulanmalı ki hayatı yaşamaya değer kılalım duyorum” dedi.


...

İçerik sonu

Getirilecek haber bulunamadı.

Sonraki